GULAG

Gulag:”Devlet Kampları Yüksek Yönetimi” anlamına gelir. SSCB’de milyonlarca insanın çok ağır şartlarda çalıştırıldığı kamplardır. Kendisi de Gulag mahkumu olan Nobel Edebiyat Ödüllü Rus yazarı Alexander Soljenitsin’in “Arhipelag Gulag ” adlı iki ciltlik romanı 1973’te Paris’te yayımlandı. Eser Gulak’taki şartları çok iyi suretlenmektedir.Eser “Gulag Takımadamları” adıyla Türkçeye de çevrildi. Başka bir Gulag mahkumu Tatar yazarı İbrahim Salahov’un “Kolıma Hikayeleri (Kazan 1989)” adlı eseri de aynı konuyu işler. [1]

GULAG (Devlet Çalışma Kampları Yüksek İdaresi) Koşulları

(Bu bölüm Beril Devlet tarafından İngilizce aslından çevrilmiştir)

Sovyetler Birliğindeki Çalışma kamplarında geçirilen ilk aylarda görülen ve  % 80lere varan yüksek ölüm oranının başlıca nedenleri, aşırı üretimin hedeflenmesi, açlık, acımasızlık ve zulümdür.

Kerestecilik ve madencilik en yaygın faaliyetler oldukları kadar, en ağırlarıdır da aynı zamanda. GULAG madeninde bir kişinin günlük üretim kotası 13.000 kg.a kadar çıkabilirdi. Bu kota daha yukarı çekilerek, mahkûmlar gardiyanlarla iyi ilişkiler kurmaya, hilekârlığa, rüşvete, cinsel tacize sevk ediliyor, bunlar sayesinde yapılandan fazla iş yapılmış gibi gösterilebiliyordu. Kotayı tutturamamak hayati maddelerin eksiltilmesine yol açabilirdi. Örneğin bir kişiye günde verilen kara çavdar ekmeği 300 grama, un 5 grama, makarna veya karabuğday 25 grama, et 27 grama ve patates 170 grama düşürülebilirdi. Daha az gıda, daha az üretim demekti ki bu ölümcül döngü açlıktan, gıdasızlıktan bir deri bir kemiğe dönmeye ve sonunda Rusçadaki ‘dayanma gücü tükenmiş’ anlamına gelen “dohodit” yani “gidici” haline gelmeye işaret ediyordu. Her ne kadar, “gidici” durumuna gelen birine, “süper üretken” sayılan “udarnik” ile aynı olanaklar sağlanıyorsa da, örneğin daha iyi barınak, daha fazla yiyecek (mesela günde 1 kilo ekmek gibi); bunlar bile yüksek üretim kotasını doldurmak için harcanan muazzam bedensel enerjiyi karşılamaktan uzaktı.

Mahkûmlar çoğunlukla insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanıyordu. Dondurucu soğuğa rağmen giyim, gıda, tıbbi yardım alamamaları bir yana, vitamin yetersizliğinin yol açtığı iskorbüt gibi beslenme bozukluklarına karşı da savunmasızdılar. Günlük gıdanın önemli bir kısmını oluşturan kalitesiz ekmeğin sağladığı enerji 1200 kalori civarındaydı. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre, ağır işlerde çalışan birinin günlük enerji ihtiyacı en az 3100 – 3900 kalori arasındadır.

Kamp yöneticileri düzenli olarak mahkûmlara ayrılmış malzemelerin tutulduğu depolardan malzeme çalar ve üstlerine rüşvet olarak dağıtırlardı. Bunun sonucunda mahkûmlar, aradaki farkı (yiyecek, içecek gibi) kazanmak uğruna daha fazla çalışmak zorundaydılar. İdareciler ve mutemetler yiyecek, ilaç ve giyeceğin deyim yerindeyse kaymağını yiyorlardı. Bu mutemetler, mahkûmlar arasından kamptakilere hizmet etmek için seçilmiş, aşçı, bulaşıkçı, depo görevlisi gibi kimselerdi ve enayi anlamına gelen “pridurki” diye adlandırılırlardı.

Çalışma Kampı Cezasının Ardından

Bir çalışma kampında veya hapishanede bulunan birisi için, mahkûmiyet sonrası iş seçenekleri de fazla değildi. Daha önce mahkûm olmak, yeniden yargılanma olasılığını içinde barındırıyordu. Gizli polis teşkilatı açısından siyasi tutuklular, tahliye olduktan sonra izlenmesi gereken “baş belaları” haline geliyorlardı. Kamplardan tahliye edilenlerin büyük bir çoğunluğuna büyük şehirlere yerleşmek yasaklanmıştı.

Uzun yıllarını çalışma kampında geçirenler, eski mesleki becerilerini ve çevrelerini kaybetmiş olarak tahliye oldulardı. Bu sebepten nihai salıverilmenin ardından çoğu gönüllü olarak kampta kalmaya, yani “serbest yerleşimci” olmaya karar verirdi. Bu kararda nereye gitseler bir takım yasaklar ve engellerle karşılaşacaklarını bilmeleri de etkili olmuştur. Daha önce salıverilenler, 1947’de başlayan yeni tutuklama dalgası ile tekrar ele geçirildiler ki bunların çoğu kamplarda veya kamp yakınlarında serbest yerleşimci olmaktansa kendi memleketine dönmeyi tercih edenlerdi.[1]

SSCB’deki Gulaglar

  • http://www.gulag.memorial.de/
  • http://www.memo.ru/history/NKVD/GULAG/
Translate »