Tatar

Tatar” adı: VIII. y.y.’a ait Orhun-Yenisey yazıtlarında “Türk” adının dışında “Tokuz Tatar” ve “Otuz Tatar” tamlamalarında “Tatar” adına da rastlamaktayız. Avrupalılar ve bilhassa Ruslar, Çıngız devrinden itibaren Moğol-Türk devletine “Tatar” İmparatorluğu ve halkına da (Türk ve Moğolları bir birinden ayırma gereğini duymadan) “Tatar” demişlerdir. Sonraları Ruslar, zaptettikleri Kazan, Astırahan, Kırım, Sibir, Türkistan ve Kafkasya gibi ülkelerde karşılaştıkları Türk boylarını da umumiyetle “Tatar” demişlerdir. Altın Orda İmparatorluğu mensuplarına Tatar demeleri, muhtemelen Rusya’ya gelen değişik boylar arasında Tatar boylarının çok sayıda ve Rusların ilk duydukları yabancı ad olması da muhtemeldir.

Avrupalılar Orta Çağlardan 20. yüzyıla kadar Türk ve Moğol kabilelerinin yaşadığı Moğol İmparatorluğunun Ural dağları ve Hazar denizinden Pasifik Okyanusuna kadar uzanan topraklarını Tartari veya Büyük Tartari (Latin: Tartaria veya Tartaria Manga) şeklinde adlandırmışlardı.

“Divan-ı Lügaat-it-Türk” yazarı Kaşgarlı Mahmud “Tatar: Türklerden bir zümredir” demekte ve eserinin birçok yerinde Tatarı da Türk uruğları arasında saymaktadır. Batı ilim dünyasında da, Türk ve Tatar sözleri türlü türlü ve karmaşık mefhumlar için kullanılmıştır. Bir vakitler gerek politika dilinde, gerekse, etnoloji, tarih, etnografya ve coğrafya eserlerinde hep “Tatar” yahut tahrif edilerek “Tartar” adları kullanılmıştır. Büyük ve Küçük “Tartarya” tabirlerine de sıkça rastlanmıştır.

Bugün ise eski SSCB’de yaşayan iki halk resmi olarak “Tatar” adını kendi uluslarını ifade etmek için kullanıyorlar. Bunların ilki Tatarstan, Başkurdıstan ve çevresindeki cumhuriyet ve ülkelerde (oblast) ayrıca Orta Asya’da yaşayan 7 milyonluk Kazan Tatarları ile Kırım’ın en eski sakinlerinden Kırım Tatarlarıdır. Ancak Kırımlılar bu adı “Kırım Tatarı” şeklinde vurgulayarak kullanırlarken, Kazan Tatarları doğrudan-doğru her hangi bir belirtmeye ihtiyaç duymadan (yâni Kazan Tatarı veya İdilboyu Tatarı v.b.) “Tatar” şeklinde milli adları olarak kullanmaktadırlar.

Tabii ki anavatanın dışında yaşayanların bir kısmının kendilerini hâla “Kırım Türkleri”, “Romanya Tatarları/Türkleri”, “(Müslüman) Tatar Türkleri”, “Kazan Türkleri” veya “İdil-Ural Türkleri” gibi tabirlerle kökenlerini belirtmeye devam etmeleri doğaldır. Ancak mühim olan anavatandaki çoğunluğun tercih edeceği addır. Tataristan örneğini göz önünde tutarsak burada “Astırahan, Kreşin, Kasım, Sibir, Kırım v.b. Tatarları” bir arada sayma geleneği yerleşmeye başlamıştır. Eski SSCB’de Türki topluluklar bir birlerini kardeşliğini vurgulama ihtiyacını hissetmedikleri veya öyle bir alışkanlıkları olmadığı halde, Kazan Tatarları Kırım Tatarlarını her fırsatta anmaya, onları kardeş olarak görmeye başlamışlardır. Bunda ortak bir adın kullanılmasının dışında Kırım ve Kazan arasındaki ortak tarihi bağların da rolü olduğu düşünülebilir.

Fazla bilgi için bk.

Nadir Devlet, “XX. yy’da Tatarlarda Milli Kimlik Sorunu”, Belleten, c. LX, 227 (Nisan 1996), s. 191-202.

Ayn. mkl., Originea Tatarılar. Locul lor în Romania şi în lumea Turca (Constanta, 17-20 Noiembria 1994), (Bucureşti 1997), s. 27-38.

Translate »